Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr

Enver ALAS-İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL,(DHA)-CUMHURBAŞKANLIĞI Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, “Bugün bile yeni sömürge ve bağımlılık ilişkilerinin hala kurulmaya çalışıldığını görüyoruz. Çünkü bugün soğuk savaşın sona ermesinden sonra bir küresel düzen kurulamadı ve mevcut düzen adalet üretmiyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TRT World Research Center ve Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) tarafından bir otelde düzenlenen ‘100 Yıl Sonra: Cihan Harbi Uluslararası Paneli’ne katıldı.
Panel, Başbakanlık Tanıtma Fonu desteği ile TRT Kurumu yapım desteği ve MEDAM yapımcılığında gerçekleştirilen ve TRT Belgesel ‘de yayınlanacak ‘Yakın Plan Cihan Harbi’ belgeselinden bir kesitinin yayınlanmasıyla başladı.
Ardından panelin açılış bölümünde konuşan İbrahim Kalın, belgeselde emeği geçenleri tebrik etti. Geçmişin unutulduğu, hafızaların kısaldığı bir dönemde 1. Dünya Savaşı’nı anlatan belgeselin yapılmasının öneminden bahseden Kalın, kollektif hafızayı tazelemeden bugünün anlaşılamayacağını, geleceğin inşa edilemeyeceğini vurguladı. Kalın, “Unutkanlık çağından kastım, bugün hepimizin, milyonlarca insanın maruz kaldığı malumat bombardımanı karşısında bırakın yüz yıl öncesini bir yıl, beş yıl öncesini hatırlayamayan, doğru dürüst analiz edemeyen kitleler haline getirilmek isteniyoruz. Ancak bugün buna reaksiyon olarak popüler tarih yaygınlaşmaya başladı. Sadece TRT’de yayınlanan tarih dizilerine baktığınızda, tarih tartışma programlarına bakıldığında muazzam bir patlama olduğunu görüyoruz” dedi.
1. Dünya Savaşı’nın mirası bugün birçok açıdan yaşanmaya devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ” Bütün savaşları bitireceği varsayılan savaş, aslında kendisi de bitmediği gibi yeni savaşlara da kapılar araladı” diye konuştu.

“TARİH 100 YILDAN FAZLA SÜREDİR AVRUPA MERKEZCİ BİR PERSPEKTİFTEN OKUTULDU”
“Bize tarih, 100 yıldan fazla süredir Avrupa merkezci bir perspektiften okutuldu” diyen Kalın, “Halen daha, tarihi okurken Avrupa merkezcilikten onun tortularından ve zihin kalıplarından kurtulabilmiş değiliz. Tarihin ana aksının hep Batı eksenli aktığı, diğer toplumların ve medeniyetlerin, Çin, Hint, Afrika, İslam medeniyeti gibi medeniyetlerin de bu akışa arada bir girip çıkan, aslında birer detay olduğu ya da dipnot olduğu fikri ana çerçevesiyle size aktarılacaktır. Biz bugün bile hala Avrupa merkezci tarih perspektifinden bütünüyle kurtulabilmiş değiliz. Birinci Dünya Savaşını analiz ederken ya da anlatırken hala aynı kalıplar içerisinde düşünmeye devam ediyoruz. O yüzden bu tür belgeseller gibi çalışmalara daha çok ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

“ADİLANE VE İNSAFLI DEĞERLENDİRMELER YAPMAK HİÇBİR ZAMAN MÜMKÜN OLMAZ”
İbrahim Kalın, bu açıdan 1. Dünya Savaşı’nın yüz yıl sonra muhakemesinin yapılmasının bugün ve yarın için önemli bir anlam ifade ettiğini dile getirerek şunları söyledi:
“1. Dünya Savaşı, Çanakkale Zaferi’nden Kût’ül-Amâre’ye Ermeni Tehciri kararından Medine Müdafaasına kadar Orta Doğu’nun haritalarının yeniden çizilmesine kadar doğrudan etkilemiş ya da sonuç olmuş, bir dönemdir. Bugünden geçmişe bakarken o günün devlet adamlarını, karar vericilerini, sorgulamak ve yargılamak bize çok kolay gelebilir. Ancak onların içinde bulunduğu şartları hesaba katmadan adilane ve insaflı değerlendirmeler yapmak hiçbir zaman mümkün olmaz. Ama asıl önemlisi onların verdiği kararların yol açtığı hatalardan çıkartacağımız dersler açısından bu muhasebeyi bizim her gün yeniden yapmamız gerekiyor.”

TÜRKİYE-AVRUPA İLİŞKİLERİ
1. Dünya Savaşı sonrası Türkiye ile Avrupa ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulunan İbrahim Kalın, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılarak yıkıldığını, bunun yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Fakat bu savaşın bitmesi 19. yüzyıl emperyalist planlarının sona erdiği anlamına hiçbir zaman gelmedi. Yeni bağımlılık ilişkileri, yeni sömürge ilişkileri kurmak için yeni planlar sürekli hayata geçirildi. Bugün bile yeni sömürge ve bağımlılık ilişkilerinin hala kurulmaya çalışıldığını görüyoruz. Çünkü bugün soğuk savaşın sona ermesinden sonra bir küresel düzen kurulamadı ve mevcut düzen adalet üretmiyor. Mevcut düzen ya da düzensizlik barış üretmiyor, istikrar üretmiyor, eşitlik üretmiyor, huzur üretmiyor. Adalet üzerine kurulu olmayan hiçbir düzenin başarılı ve sürekli olması da mümkün değildir. Bu adaletsizlikler devam ettiği müddetçe de dünyada ‘düşük yoğunluklu savaşlar’ yaşanmaya devam edecek. Ve maalesef bunun yükünü de büyük oranda bizim coğrafyamız çekiyor. Afrika çekiyor, Kuzey Afrika çekiyor, batılı olmayan toplumlar bunun yükünü büyük oranda çekiyor. Dolayısıyla bir küresel adalet hedefinden bahsedeceksek bunun daha en köklerinden itibaren ele alınıp değerlendirilmesi gerekiyor.”

TÜRKİYE- ARAP İLİŞKİLERİ
Konuşmasında Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilere de değinen İbrahim Kalın, Şerif Hüseyin’in isyanı anlatısıyla yapılan tarih anlatımının etkilerinin görüldüğünü belirtti. Kalın, “Türkler ile Araplar’ı birbirine düşman etmek için tarihin geriye doğru yeniden tahrif edildiğini ve yazıldığını gördük. Bunun ilk örneğini ‘Arabistanlı Lawrence’ örneğinde görüyoruz. Ama onun türevlerinin geçtiğimiz yüzyıl boyunca bu husumeti bu sanal, sahte tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, aslında düşmanlığı yeniden üretmek için ne tür çabalar içinde olduklarını görüyoruz. Tarihçiler bilir; Şerif Hüseyin isyanı büyük Arap coğrafyası içinde sadece Hicaz Yarımadası’nın belli bir bölgesinde yapılmıştır. İngilizlerin vaatleriyle Osmanlı’ya isyan etmiştir. Ama bunu bütün Arap alemine teşmil etmek, tahrifkar tarih okumasının en çarpıcı örneklerinden birisidir. Amaç Türklerle Araplar’ın arasını, Türklerle İslam dünyasının arasını biraz daha açmaktır. Maalesef bu oyuna biz de geldik Araplar da geldi. Ama bugün gerçekleri çok daha iyi analiz edebilecek noktadayız” dedi.

PANELE ÜNLÜ TARİHÇİLER KATILDI
Panelin açılış bölümünde Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ile TRT Genel Müdürü İbrahim Eren de birer konuşma yaptı. Ardından panel, “I. Oturum: Osmanlı Açısından I. Dünya Savası ve Günümüze Etkileri” ve ” I. Dünya Savası ve Sonrasında Filistin, Kudüs” başlıklı oturumlarla devam etti. Bu oturumlarda aralarıda Prof. Dr. Justin MacCarthy, Prof. Dr. Edward J. Erickson gibi ünlü tarihçilerin yanı sıra yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen katıldı.